Dini Bilgiler ve Terimler 7

Dini Bilgiler ve Terimler
(7)


ORUÇ

İslamın beş temelinden biride Ramazan ayında oruç tutmaktır.

Oruç: Niyetlenip tan yeri ağarmaya başladığı zamandan, ta güneş batıncaya kadar yememek, içmemek, cinsi münasebette bulunmamak demektir.

Oruç, müslümana, akıl baliğ olana farzdır.

Altı çeşit oruç vardır.

Farz olan oruç; Ramazan ayında tutulan oruç.

Vacib olan: Adak oruçları ve bozulan nafile oruçlarını kaza etmek.

Sünnet olan oruçlar: Muharrem ayının dokuz ve onuncu veya on ile on birinci günleri oruç tutmak.

Müstehab olan oruç: Pazartesi perşembe günleri ile, şevval ayının ilk altı günü oruç tutmak müstehabtır.


Mekruh oruçlar: Yalnız cuma ile cumartesi günü ile muharremin onuncu günü tutulan oruç.


Haram olan oruçlar: Ramazan bayramının birinci günü ile kurban bayramının dört günü oruç tutmak haramdır.


Oruçlu olduğunu bilerek yemek yemek, cinsi ilişkide bulunmak, sigara içmek oruçu bozar ve keffaret gerektirir.


Kefaret: bozulan bir günlük Ramazan orucu yerine altmış gün oruç tutmak.

Kaza: bozulan oruçun yerine gününe gün oruç tutmak.

Unutarak yemek yemek, ağızdan gelen balgamı yutmak, boğazına toz girmek, dişleri arasında sahurdan kalan nohut tanesinden küçük olan şeyi yutmak, kendi elinde olmadan kusmak, kan aldırmak, sürme çekmek bunlar oruçu bozmaz.


Orucu bozan ve kaza gerektiren şeyler:

Çiğ olsa bile pirinç yemek, yemek yemesi adet olmayan bir şeyi yutmak, çok fazla tuz yemek, taş, demir, toprak yutmak, burnuna ilaç çekmek, kulağın içine su damlatmak, unutarak yedikten sonra orucu bozuldu sanıp yemek, bunlar veya buna benzer şeyler oruçu bozar ve kaza gerektirir.

ZEKAT

Zekat, sözlükte temizlik ve bereket manalarına gelir.

Şeriatta ise: Nisab miktarı mala ve parayaysa hib olan müslümanın malının kırkta birini muhtaçlara vermesi demektir.

Zekat vermek zengin müslümanlara farzdır.


Zekatı, müslüman olan, hür olan, akıllı olan, ergenlik çağına gelmiş olan, zengin olan kişiler, müslüman fakirlere, işçilere, yolda kalmış yolculara, memleketinden uzak gurbette parasız kalan kişilere verir.

Zekat, anaya, babaya, büyük ana ve büyük babalara, oğluna, oğlunun çoçuklarına, kızına ve kızının çocuklarına, zenginlere, müslüman olmayanlara verilmez.


HAC

Haccın lügattaki tarifi ziyaret etmek demektir.

Şeriatta ki tarifi ise; Kabe’yi ve diğer mukaddes mekanları belirli bir zaman içinde ziyaret etmektir. Hac, hem mal hem de beden yönünden gücü olan ve zengin olan kişiye ömründe bir defa olarak farzdır.

Haccın üç farzı vardır bunlar:

İhram:Helal olan şeyi kendine haram etmek. Niyet ederek telbiye okur, iki rekat namaz kılar. Bundan sonra hacılara mahsus olan dikişsiz elbiseye, sarıldıkları iki havluya da İhram denir.

Arafatta vakfe: Arafat Mekke yakınında bulunan dağın adıdır. Hac zamanı bu dağda arefe günü z******* vaktinden bayramın birinci günü fecrin doğuşuna kadar olan zaman içinde bir an durmak farzdır.


Kabe’yi tavaf: Kabe‘yi ziyeret etmek farzdır. Kabenin etrafında yedi kere dönmekle bir tavaf yapılmış olur.

Farz, vacib, nafile olmak üzere üç çeşit hac vardır.

Farz olan; mükellef olanların ömründe bir kere hacca gitmeleri.

Vacib olan; Adanan veya başlamışken bozulan haccın yerine getirilmesi.

Nafile olan; Hac ise, tekrar olarak yapılan hacdır.

Safa ile Merve arasında say etmek, müzdelifede durmak, şeytan taşlamak, saçları tıraş etmek veya kısaltmak, veda tavafı yapmak, haccın vaciblerindendir.


 

 

AHLAK

Ahlak insanda olması gereken bir takım güzel huylardır.

Ahlak terbiye yoluyla, islam eğitimi ile kazanılır.


Güler yüzlü olmak, temiz olmak, merhametli olmak, tevazulu olmak, affetmek, susmak, doğru konuşmak, sabr etmek, güzel ahlaktan bazılarıdır.


Ahlaki vazifelerimizin ilki Allah’a karşı olanıdır. Allah’ın ismini hürmetle anmak, onun sevgisini kalbe yerleştirmek, ona isteyerek ibadet etmek ahlaki vazifelerimizdendir.


Sonra Peygamberimize karşı olan ahlak vazifemizdir. 0 hürmete en layık olandır. Onun getirdiklerini kabul etmek, ona hürmet etmek, adı anıldığı vakit (SallAllah-u aleyhi vesellem) demek, o ne söylemişse tereddütsüz kabul etmek ahlaki vazifelerimizdendir.


Sonra kitapımız olan Kur’anı Kerime karşı hürmet etmek, o okununca sessizce dinlemek, onda emr edileni yapıp nehy edilenden uzaklaşmak ahlaki vazifelerimizdendir.

Bedenin ve ruhun terbiyesi

İslamda beden terbiyesinin yeri çok önemlidir. İnsanın dünya ve ahiret işlerini tam olarak yapabilmesi için önce sağlığına ve sıhhatine dikkat etmesi gerekir.

Yemesine içmesine, uykusuna, dış görünümü ne, temizliğine, hastalanınca tedavisine dikkat etmek her insanın görevidir.


RUH TERBİYESİ

Ruh Allah’tan gelmiştir ve yine Allah’a dönecektir. İnsanı meleklerden daha üstün yapan hayvanlardan daha aşağı kılan, insanı iyi ya da kötü yapan hep ruhtur. Bunun için ruhun sağlığı ve terbiyesi çok önemlidir.


Ruhun sağlığı kuvvetli imanla, ibadetle beslenmesiyle, kötü huylardan arınmasıyla, takva yolunda yürümesiyle gerçekleşir.

Ruh hastalıkların en felaketi kötü huylar ve dünya sevgisidir. İnsanın kötü ahlaklardan korunması, dünya sevgisinden arınması, zikirle meşgul olması, ruhi hastalıkları def eder.

Aile Vazifeleri

Aile her insanın mensup olduğu ufak topluluktur. Aile’yi karı, koca, ana, baba, çocuklar ve akrabalar teşkil eder.


Bütün güzelliklerin kaynağı ailedir. İnsan büyüklerini saymayı, küçüklerini sevmeyi, bütün insanlarla iyi geçinmeyi, Allah’ına ve peygamberine karşı olan vazifesini ailesinden öğrenir. O bakımdan ailede verilen terbiyenin tesiri çok büyüktür.

Çocukların ana babalarına karşı vazifeleri

Anasına, babasına sözü ile, malı ile iyilikte bulunmak, anaya, babaya öf bile dememek, onlara karşı kaba ve sert söz kullanmamak, çağırdıkları vakit hemen gelmek, yanlarında yüksek sesle konuşmamak, çocukların ana babalarına karşı vazifeleridir.


Karı kocanın birbirlerine karşı görevleri

Her şeyden önce aralarında samimi bir sevgi ve saygı olmalıdır.

Evlenmiş olan bir erkek evine karşı olan vazifelerini bilmeli, yuvasının sağlamlaştırmak için çalışmalıdır.

Erkek evin dış işlerini düşünmeli ve her türlü ihtiyaçları karşılamalıdır.

Erkeğin karısına din konusunda bir eksiği varsa öğretmesidir.

Koca, karısına karşı daima nazik ve yumuşak muamelede bulunmalıdır.

Kadın, kocasına sevgi ve saygıyla bağlanmalı, ev idaresine ve çocukların terbiyesine dikkat etmelidir.

Kadın kocasının kazandıklarını israf etmemelidir. Kocasına itaat eden müslüman kadının gideceği yer cennettir.

Kocasının istemediği kişileri eve almamalıdır.

İzinsiz ve lüzumsuz şekilde evden dışarı çıkmamalıdır.

Akraba hakları
Akrabalar ailemizin bir parçasıdır. Onlara karşı yapılacak görevlerimiz şunlardır:

Onlara sevgi ve saygı göndermek, yardıma muhtaç olanlara yardım etmek, onları unutmamak, hallerini ve hatırlarını sormak vazifemizdir.


Komşu Hakkı

Komşular akrabalardan sonra bize en yakın olan kişilerdir. Dinimiz bize komşularımızla iyi geçinmeyi, gerek elimizle gerekse dilimizle onları incitmemeyi emr etmiştir. Komşusunu inci -tenler, onların dertleriyle ilgilenmeyenler, hasta olduklarında arayıp sormayanlar gerçek mümin sayılmazlar.

İslam Ahlakıyla ahlaklanmış bir müslümanın sıfatları:


1- Allah’ın birliğine, onun meleklerine, peygamberlerine ve onlara vermiş olduğu kitaplara, ahiret gününe, öldükten sonra dirilmeye, kaza ve kadere inanmak dil ile ikrar kalbi ile tasdik etmek.

2- Hazreti Muhammed’in (SallAllah-u aleyhi ve sellem) gösterdiği şekilde namaz kılmak, oruç tutmak, hacca gitmek, zekat vermek, yetimlere ve fakirlere yardım etmek.

3- Her zaman Allah’a güvenmek, ve ondan asla ümidi kesmemek.

4- Anaya babaya itaat etmek.

5- Emanete hiyanetlik etmemek

6- Verdiği sözde durmak.

7- Temiz olmak.

8- Dinen yasak olan şeylerden kaçınmak.

9- Yalan söylememek, yalan yere yemin etmemek.

10- Kibrilenmemek, kimseye karşı büyüklenmemek.

11- Allah için sevmek ve Allah için buğz etmek.

12- En büyük gayesi hakiki bir müslüman olmaya çalışmak ve insanlara güzel örnek olmak.

 
Ziyaretçi Sayacı
 
Arama
 
Gündemdekiler
 
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol